13. yüzyılda Hacı Bektaş Velî “Ara bul.” diyerek tüm insanlığa, gerçeğe ulaşmak için önemli bir ölçü getirmişti. Hacı Bektaş Velî’nin düşüncesi insan merkezliydi ve insanla vardı. Tarih boyunca bilim ve felsefenin amacı da asıl olana ulaşmak olmuş ve bu, bugünü yaratmıştı. Bilim, erenler yolunun önemli ölçülerinden biri olmuştu. Hünkâr; “İlimden gidilmeyen yolun sonu karanlıktır.” diyerek, yolun bilimle olan iç içeliğini veciz şekilde ortaya koymuştu. Alevilikte bilim bir şehre benzetilmiş, şehre girilen eşik ise İmam Ali’ye atfedilmişti.
Nitekim Hazreti Şah; ” İlim bir nokta idi, cahiller onu çoğalttı.” diyerek, on iki imamlar yolunun bilime bakışını tarif etmişti. Şah’ın düşüncesinde bilim, insanı tamamlayan ve yükselten bir olgu olarak görülmüş, gerçeğin aracı olarak tasarlanmıştı. Erenlerin yüzyıllar boyunca kurduğu meclis, gittiği yol ve söylediği söz bu noktadan nasiplenmişti. Bu nasip sadece bir inanç grubuna, bir millete, bir coğrafyaya, bir cinse ait olmayıp tüm insanlığa dönüktü.
Alevilik Araştırmaları Dergisi (AAD) olarak biz de temel misyonumuzu bu nokta’dan yola çıkarak oluşturduk. Yayınımız yola ait bilimsel çalışmaların neşredildiği, farklı bilim disiplinleri açısından konunun irdelendiği akademik bir zemindir.